2030 yılında dünya genelinde 60 yaş üstü nüfusun, 15 yaş altı nüfusu geçmesi bekleniyor. Ancak 2080 yılında ise bu değişim daha da belirgin hale gelecek. Çeşitli faktörlerin etkisiyle yaşlı nüfusun genç nüfusu geçeceği tahmin ediliyor.
İnsan ömrünün uzaması, tıbbi ve teknolojik gelişmelerin sağlık hizmetlerine erişimi artırması, doğum oranlarının düşmesi gibi sebepler yaşlı nüfusun artışında rol oynamaktadır. Bu durum, sağlık, ekonomi, sosyal hizmetler ve emeklilik sistemleri gibi alanlarda ciddi değişikliklere neden olabilir.
Yaşlı nüfusun artışı, sağlık harcamalarının ve bakım ihtiyacının artmasına sebep olabilir. Ayrıca emekli nüfusun artması, çalışan nüfusa göre daha fazla kamu harcaması gerektirebilir. Bu durum, sosyal güvenlik sistemlerinin reforme edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarabilir.
Ayrıca genç nüfusun azalması, işgücü piyasasında dengesizliklere yol açabilir. Bu durum, işgücü kaynaklarının nasıl kullanılacağı konusunda yeni politika ve stratejilerin geliştirilmesini gerektirebilir. Genç nüfusun azalması ayrıca ekonomik büyüme potansiyelini de etkileyebilir.
2050 yılına gelindiğinde dünya genelinde 65 yaş üstü nüfusun sayısının, 5 yaş altı nüfusu geçmesi beklenmektedir. Bu demografik değişimler, toplumların yapısını ve sosyo-ekonomik dinamiklerini derinden etkileyecek ve çeşitli uygulamaları gerektirecektir.