Ülkemizde meydana gelen ve altı kişinin ölümüne sebep olan feci kaza, hepimizi derinden sarstı. Kazanın ardından hayatta kalan tek kişi olan genç, yaşadığı bu korkunç olayın ardından hastanede gözlerini açtığında neye uğradığını şaşırdı. “Kazayı hatırlamıyorum, gözlerimi hastanede açtım” diyerek yaşadığı korkunç deneyimi anlattı. Olayın üzerinden geçen zaman, sadece olayın kısa bir zaman dilimindeki yankılarını değil, aynı zamanda yaşanan acıyla baş etme sürecinin zorluklarını da gözler önüne seriyor.
Olay, geçtiğimiz hafta sonu, akşam saatlerinde meydana geldi. Gençler, bir araca binerek eğlenmek amacıyla bir partiye gitmek üzere yola çıktılar. Yolculuklarının mutluluk dolu anları, bir anda kabusa dönüştü. Zorlu bir viraja girdiklerinde, sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu araç hızla takla attı. Kazanın etkisiyle altı kişi olay yerinde hayatını kaybederken, tek sağ kalan kişi hastaneye kaldırıldı. Geçirdiği travmanın yanı sıra, yaşananları anımsayamaması, onun için derin bir belirsizlik yarattı.
Hastaneye kaldırılan genç, gözlerini açtığında kendi kimliğini, neden orada olduğunu bile hatırlayamıyordu. Doktorlar, ona çarpan kamyonun ardından yaşadığı travmanın onu nasıl etkilediğini anlatırken, psikolojik destek alması gerektiğini belirttiler. Hayatta kalan bu kurban, kazadan sonra aile ve arkadaşlarının yanında olmasına rağmen, içsel bir yalnızlık hissettiğini vurguladı. “Bazen yalnızlık daha zor, etrafımda insanlar olmasına rağmen içimde bir boşluk var,” diyerek duygularını paylaştı.
Aynı zamanda, yaşanan bu olayın kazayı geçiren grup için ne denli yıkıcı sonuçlar doğurduğunu vurgulayan genç, “Onlar benim çok iyi arkadaşlarım, hep birlikte büyüdük. Birden bire kaybolduklarını düşündüğümde içim yanıyor,” dedi. Yaşadığı kayıpların etkisiyle başa çıkmaya çalışırken mental sağlığının da olumsuz etkilendiğini ifade etti. Bu süreçte tedavi ve destek alıyordu, ancak yaşanan trajedinin izleri kolay silinmeyecekti.
Kaza sonrası, sosyal medya platformlarında kazada hayatını kaybedenlerin anılarına yapılan paylaşımlar, gençler arasında dayanışma yaratırken, yaşama sevincini kaybetmemek gerektiği mesajı güçlü bir şekilde verildi. Yakın arkadaşlarının cenaze törenlerine katılan hayatta kalan genç, kameralar karşısında yaşadığı duygusal fırtınayı gizleyemedi. “Onlar gitti ama ben burada ne yapacağım?” diyerek hissettiği boşluğu dile getirdi. Bu olayla birlikte, birçok kişi trafik güvenliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladı ve akıllarda “Daha fazla insanın hayatı neden kaybedilmeli?” sorusu oluştu.
Arkadaşlarının ruhuna bir tribute olarak kazanın yaşandığı yerde bir anı köşesi oluşturulması için yetkililere başvurdu. “Onları unutmamak için elimden gelen her şeyi yapacağım,” diyerek yaşadığı alışık olmadığı kaybın acısını, topluma mal ederek bir anlam yaratmaya çalıştığını ifade etti. Yaşanan bu trajik olay, yalnızca bir trafik kazası değildi; kaybedilen hayatlar, geride kalanların psikolojik durumları ve toplum üzerindeki etkileriyle birlikte derin bir iz bıraktı.
Olayın ardından, trafik güvenliği ile ilgili pek çok yenilikçi yaklaşımlar ve kampanyalar gündeme gelmeye başladı. Gençlerin güvenli bir ortamda yaşaması için eğitici programlar, etkinlikler düzenlenmeye hazırlandığı vurgulandı. Hayatta kalan genç de bu süreçte aktif olarak yer almak istediğini belirtti. “Kazayı nasıl unuturum ki, hayatımda her şey değişti,” dedi. Onun yaşadığı durum, sadece bir olaydan ibaret değil, aynı zamanda trafik güvenliği ve bireysel sorumluluk konusunda her bireyin düşünmesi gereken bir durumdu.
Sonuç olarak, bu trajik kazanın etkileri daha uzun süre sürecek gibi gözüküyor. Tüm yaşananlar, gençlerin ve toplumun trafik güvenliği üzerine yeniden düşünmesini sağladı. Hayatta kalan gencin yaşadığı acı dolu anları ve kaybettiği arkadaşlarını hatırlamak, birçok insan için önem arz ediyor. Zor bir yolculuğa çıkan bu gencin, hayatta kalması ve hatıralarını yaşatmak adına yapacağı çalışmalar, hem kendisine hem de yaşadığı topluma katkıda bulunacaktır. Hatırlatmak gerekir ki, hayat, bir an içerisinde değişebilir; bu yüzden her anın değerini bilmeli ve başka hayatların kaybolmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Böyle trajik kazaların bir daha yaşanmaması adına herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Güvenli bir gelecek için eğitim ve farkındalık artırılmalı, toplum bilinçli hale getirilmelidir.