Geçtiğimiz gece, şehir merkezindeki bir apartman dairesinde meydana gelen talihsiz olay, sobadan sızan gaz nedeniyle bir anne ve oğlunun zehirlenmesiyle sonuçlandı. Olay, komşuların ani bir şekilde anne ve oğlunun evinden gelen çığlıkları duymasıyla ortaya çıktı. Hemen 112 Acil Servis’e haber veren komşular, durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, anne ve oğlu acil olarak hastaneye kaldırdı ve durumu ciddi bir şekilde ele aldı.
Edinilen bilgiye göre, gece saat 02:00 sularında meydana gelen olayda, 35 yaşındaki anne A.B. ve 8 yaşındaki oğlu M.B., odanın ısınması için sobayı yakmıştı. Ancak, sobanın üzerinde çalışması gereken havalandırmanın düzgün çalışmaması nedeniyle odada karbonmonoksit gazı birikmeye başladı. Olayın yaşandığı sırada A.B. ve oğlu M.B., baş dönmesi ve mide bulantısı belirtileri göstermeye başladı. Komşular, durumu fark eder etmez hemen yardım çağırdı.
Olay yerine kısa sürede ulaşan sağlık ekipleri, anne ve oğlunu hızlı bir şekilde hastaneye nakletti. Yapılan ilk müdahalede, her ikisinin de semptomları göz önünde bulundurularak karbonmonoksit zehirlenmesi tanısı konuldu. Hastanede yoğun bakım ünitesine alınan A.B. ve M.B.’nin durumu “orta şiddetli” olarak değerlendirildi. Uzman doktorlar, ilerleyen saatlerde yapılan kontrollerde, anne ile oğlunun genel durumlarının stabil hale geldiğini ancak tedavi süreçlerinin devam edeceğini belirtti. Uzmanlar, bu tür kazaların önüne geçilebilmesi için halkı soba kullanımı konusunda bilgilendirmekte önemli olduğunu vurguladı. Karbonmonoksit gazının, renksiz ve kokusuz bir gaz olduğu için tehlikeli olduğunu belirten uzmanlar, düzenli olarak ocak ve soba havalandırmalarının yapılmasının büyük öneme sahip olduğunun altını çizdiler. Ayrıca, soba kullanmadan önce mutlaka gaz kaçağı kontrolü yapılması gerektiğini ifade ettiler.
Olay sonrası çevrede yaşayan vatandaşlar, soba ile ısınmanın getirdiği riskler hakkında daha fazla bilinçlenme gerektiğini düşünüyor. Bu tür kazaların önlenebilmesi amacıyla yerel yönetimlerin daha fazla eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlemesi gerektiği vurgulanıyor.
Anne ve oğlunun hastaneye kaldırılmasının ardından, aile üyeleri olayın şokunu yaşarken, apartman sakinleri de benzer durumlara karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyor. Her yıl, soba ve diğer ısınma yöntemlerinden kaynaklanan gaz zehirlenmeleri birçok insanın hayatını tehlikeye atıyor.
Bu olay, toplumda soba kullanımı ve gaz sızıntıları konusunda artan farkındalık ihtiyacını da gözler önüne seriyor. Ailelerin, evlerinde güvenli bir yaşam alanı sağlamaları için uymaları gereken kuralların önemini bir kez daha hatırlatıyor. Sonuç olarak, A.B. ve M.B.’nin sağlık durumunun iyiye gitmesi umuduyla, bu tür olayların yaşanmaması için önleyici tedbirler alınması gerektiği bir kez daha gözler önüne seriliyor.