Son dönemde Batı ülkelerinde artan güvenlik kaygıları, zorunlu askerliğin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Özellikle Avrupa’da Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel tehditlerin artması, bazı ülkeleri profesyonel ordularının yanında yeniden zorunlu askerlik uygulamasına geçmeye yönlendirdi. İsveç, Norveç ve Litvanya gibi ülkeler bu sisteme geri dönen ilk ülkeler arasında yer alırken, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde de zorunlu askerlik üzerine tartışmalar yeniden alevlendi.
Uzmanlar, bu gelişmenin arkasında hem ulusal güvenlik kaygılarının hem de NATO’nun savunma gücünü artırma çabalarının yattığını belirtiyor. Rusya’nın Avrupa üzerindeki artan askeri baskısı, özellikle Baltık ve İskandinav ülkelerinde ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Bu nedenle zorunlu askerlik, bu ülkelerin savunma kapasitelerini hızlı bir şekilde artırmanın en etkili yollarından biri olarak değerlendiriliyor.
Zorunlu askerlik, geçmişte Avrupa'da yaygın olarak uygulanmış bir sistemdi. Ancak 2000'li yıllarla birlikte profesyonel ordulara geçiş yapılmış ve zorunlu askerlik büyük ölçüde terk edilmişti. Şimdi ise değişen güvenlik ortamı ve bölgesel tehditler bu sistemin yeniden canlandırılmasını zorunlu kılıyor. Özellikle genç nüfusun askeri disiplin ve savunma bilinci kazanmasının, olası kriz anlarında hızlı hareket edebilme kabiliyetini artıracağı düşünülüyor.
Zorunlu askerliğe geri dönme kararı, her ülkede farklı tepkilerle karşılanıyor. Bir yandan güvenlik endişeleri nedeniyle bu uygulamayı destekleyen geniş bir kesim bulunurken, diğer yandan bireysel özgürlükler ve sivil yaşamın aksaması gibi gerekçelerle zorunlu askerliğe karşı çıkan gruplar da mevcut. Ancak hükümetler, ulusal güvenliğin sağlanması için bu adımı atmaktan çekinmiyor.
Avrupa’da zorunlu askerlik uygulamasına geri dönen ülkelerin sayısının artması, diğer Batı ülkelerinde de bu konunun daha sık gündeme gelmesine yol açabilir. Avrupa’nın güvenlik dengeleri yeniden şekillenirken, zorunlu askerlik, ulusal güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.