Ege bölgesinde son dönemde dikkat çeken bir gelişme yaşanıyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın görevden ayrılmasının ardından, Atina yönetimi, Ege’deki stratejik konumunu güçlendirmek adına önemli adımlar atıyor. Atina, Dedeağaç ve Girit adalarını merkez alarak, bu bölgelerdeki askeri ve ekonomik etkinliğini artırmayı hedefliyor. Trump döneminde Amerika’nın bölgedeki politikaları ve askeri üs yerleşimleri, Yunanistan'ın savunma stratejileri açısından büyük bir etki yaratmıştı. Ancak, yeni dönemde Atina, bu etkileri kendi lehine kullanarak bölgedeki dengeyi sağlamaya çalışıyor.
Dedeağaç, Yunanistan’ın kuzeydoğusunda bulunan önemli bir liman kenti olarak öne çıkıyor. Yunan hükümeti, bu bölgeyi, NATO ve ABD’nin askeri hareketliliği için stratejik bir üs olarak değerlendiriyor. Dedeağaç’ın, Ege’deki güvenlik ve deniz yolları açısından kritik bir önemi bulunuyor. Atina, Dedeağaç’ı hem askeri hem de ticaret açısından güçlendirerek bölgedeki etkisini artırmayı planlıyor.
Girit Adası ise, tarihsel ve coğrafi olarak Yunanistan’ın güneydoğusunda yer alan ve Akdeniz’deki deniz yolları açısından kritik bir konumda bulunuyor. Girit’teki askeri üslerin güçlendirilmesi ve uluslararası işbirliklerinin artırılması, Atina'nın uzun vadeli stratejilerinden biri. Girit, hem bölgesel güvenlik hem de deniz ticareti açısından önemini koruyor.
Atina’nın bu stratejik adımları, Ege’deki deniz sınırları ve güvenlik dengesini etkileyebilir. Yunanistan’ın ABD ile olan ilişkilerini pekiştirmesi, bölgedeki diğer aktörlerle de gerginliklere yol açabilir. Uzmanlar, Yunanistan’ın bu bölgedeki adımlarının, hem NATO içindeki rolünü güçlendireceğini hem de Akdeniz’deki denetim mekanizmalarını etkileyeceğini belirtiyor.