Esenyurt'ta yaşanan olaylar sonrası CHP’li yetkililer ile polis arasında gerginlik yaşandı. Bölgede bazı noktalarda CHP’lilere yönelik polis engeliyle karşılaşıldığı iddia edildi. Durum, hem yerel hem de ulusal siyasette geniş yankı uyandırırken güvenlik güçlerinin müdahalesinin sınırları yeniden tartışma konusu oldu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Esenyurt’taki olayların demokratik bir şekilde gözlemlenmesi için bölgede bulunan partililere engel çıkartıldığı ifade edildi. CHP’li yetkililer, olaylara tarafsız gözlemci olarak katılmak istediklerini, ancak polis engeliyle karşılaştıklarını belirtti. Durumla ilgili açıklamalarda bulunan CHP İstanbul İl Başkanı, "Demokratik haklarımızı kullanmak ve gözlemci olarak orada bulunmak istedik. Fakat polis tarafından durdurulduk. Bu, halkın temsilcilerine karşı bir engelleme olarak görülüyor," şeklinde konuştu.
Polis yetkilileri ise güvenlik gerekçesiyle bazı noktalarda kısıtlamalar uygulandığını belirtirken, olayların daha geniş kapsamlı bir güvenlik planı çerçevesinde değerlendirildiğini ifade etti. Ancak bu gerekçeler, CHP’liler tarafından yeterli bulunmadı. Partililer, halkın bilgilendirilmesi adına olaylara şeffaflık kazandırılması gerektiğini savunarak, "Güvenlik önlemleri ile demokratik haklar arasındaki çizgi dikkatle korunmalıdır" açıklamasında bulundu.
Esenyurt’ta yaşanan bu olay, siyasi arenada yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. CHP’lilerin demokratik gözlem haklarını engellemeye yönelik olduğu düşünülen bu tür müdahaleler, kamuoyunda “Siyaset ve güvenlik çizgisi nerede bitmeli?” sorusunu gündeme taşıdı. Siyasetçiler ve uzmanlar, güvenlik önlemlerinin, vatandaşların temsilcileri üzerindeki engelleme biçimine dönüşmemesi gerektiğini belirterek, tarafların bu tür durumlarda karşılıklı saygı içinde hareket etmelerinin önemine vurgu yaptı.