İstanbul’da son dönemlerde artan terörle mücadele operasyonlarına bir yenisi daha eklendi. Bu seferki operasyonun hedefi, devrimci halk savaşı anlayışını benimseyen ve Türkiye'de yasadışı faaliyetler yürüten DHKP-C terör örgütü oldu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, örgütün eylem ve finansman yapıları üzerinde gerçekleştirdiği operasyonlarla dikkat çekiyor. Özellikle yerel yönetimlerle bağlantılı kişilerin araştırılması kapsamında yürütülen soruşturmalar, bazı sürpriz isimleri de gündeme getirdi. Bu yazıda, İstanbul’daki bu son operasyonun detaylarına ve eski başkan Şükrü Genç ile ilgili gelişmelere yakından bakacağız.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen operasyon, geçtiğimiz günlerde İstanbul’un çeşitli ilçelerinde eş zamanlı olarak başlatıldı. İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla gerçekleştirilen bu operasyon, geniş bir istihbarat çalışması sonucunda planlandı. İstanbul’un bazı belediyelerinde görev yapmış olan kişilerin, DHKP-C ile olan bağlantıları mercek altına alındı. Özel timlerin de katıldığı operasyonda, gözaltına alınan kişilerin çoğunun geçmişte siyasi görevler üstlenmiş olmaları dikkat çekti.
Operasyonların tamamen yasal çerçevede yürütüldüğünü açıklayan yetkililer, DHKP-C’nin belediyeler üzerinden organize bir yapı geliştirdiğini ve bu yapı aracılığıyla finansal kaynak sağladığını ifade ettiler. Yapılan açıklamalarda, özellikle sosyal hizmet adı altında sürdürülen projelerin terör örgütü tarafından istismar edildiği vurgulandı. Yapılan bu operasyonla, hem terör örgütünün finansmanı kesilmekte hem de kamuoyuna teröre karşı güçlü bir mesaj verilmektedir.
Operasyonun en çok dikkat çeken noktalarından biri de, Beylikdüzü Belediye eski başkanı Şükrü Genç’in gözaltına alınması oldu. Genç, sosyalist siyasal kimliğiyle tanınan bir isim. Daha önce Belediye Başkanlığı döneminde, çeşitli sosyal projelere imza atmış olması dolayısıyla toplumda olumlu bir imaj çizmekteydi. Ancak, gözaltına alınmasının ardından sosyal medyada ve basında çok sayıda yorum yapılmaya başlandı. Bazı kesimler, Genç’in terörle bağlantılı olma ihtimalinin yeniden tartışılması gerektiğini belirtirken, diğerleri ise bunun bir siyasi linç kampanyası olduğunu savunuyor.
Şükrü Genç’in gözaltına alınmasının ardından, sosyal medyada hızla yayılan bilgilerin kaynağı merak konusu oldu. Genç'in destekçileri, bu durumu bir siyasi komplo olarak değerlendirerek, soruşturmanın arka planındaki gerçek nedenleri sorguluyor. Diğer yandan, kamuoyunda bu tür operasyonların artması ve bazı siyasi figürlerin hedef alınması, endişe verici bir görüntü çizmektedir. Yanında gözaltına alınan diğer isimler hakkında henüz daha fazla bilgi paylaşılmadı, ancak yapılan açıklamalarla birlikte yeni bilgilerin gün yüzüne çıkması bekleniyor.
Öte yandan, İstanbul’da yapılan bu operasyon, sadece İstanbul'la sınırlı kalmayabilir; ülkenin diğer illerinde de benzer operasyonların yapılabileceği sinyali verildi. Güvenlik güçleri, terörle mücadele konusunda kararlılıklarını sürdürmeye devam ederken, kamuda çalışanlar üzerindeki denetimlerin de artacağı düşünülüyor. Bu noktada, toplumun her kesiminden insanların bu operasyonları desteklediği gözlemleniyor. Ancak, gözaltına alınmaların ve terörle mücadele kapsamında atılan adımların, siyasi motivasyonlar taşımadığı ve gerçek bir mücadele içinde yürütüldüğü algısının oluşturulmasına da büyük önem veriliyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da belediyelere yönelik gerçekleştirilen bu operasyon, DHKP-C’nin yerel yönetimler üzerinden yürüttüğü yasadışı faaliyetleri engellemeyi hedefliyor. Eski başkan Şükrü Genç’in gözaltına alınması, hem siyasi hem de toplumsal açıdan geniş yankı uyandırmaya başladı. Anlaşılacağı üzere, terörle mücadelenin önemi her geçen gün artarken, suçlamaların ve gözaltıların doğuracağı etkiler de Türkiye’nin gündeminde kalmaya devam edecektir.